ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖÜNMEZ !!!


   
  www.islamiyet38.tr.gg
  dini şiirler
 

 
sevgili peygamberim
 
Allah’ın sevgilisi
Çok büyüktür rütbesi

Her güzellik Ondadır
Muhabbeti candadır

Aşıktır ümmetine
Gücümüz yok methine

O güzeller güzeli
Canımızdan ileri

Derde deva sözleri
Hep düşünür bizleri

Rabbimizin habibi
Kalbimizin tabibi

Hulki azim sahibi
Bulunmaz Onun gibi

Kurtuluş için tek yol
Ona layık ümmet ol

İşini ona uydur
Deme sakın bu zordur

Nefsini çek aradan
Yardım eder Yaradan.

Korkuyorsan Allah’tan
Uzak dur her günahtan

 
ölüm gelince
 
Ey Azrail, gözlerim fersiz, sözlerim yersiz,
Ecelim gelir gelmez, yakaladın habersiz!

Keşke birkaç yıl önce, bir haber gönderseydin,
Rüyalarıma falan bir kez giriverseydin.

Mal mülk sevdası ile dünyadan kopamadım,
Çok özür diliyorum, hazırlık yapamadım.

Alamadım yanıma para pul, ne de bavul,
Uyudum horul horul, ne zil duydum, ne davul.

Yaşım yetmiş olsa da, kanım hep fıkır fıkır,
Bu cümbüşlü âlemi, gönlüm nasıl bırakır?

Derler de inanmazdım, yaş yetmişse iş bitmiş,
Anlamadım bunca yıl nasıl da geçip gitmiş.

Lütfen birazcık bekle, sana yalvarıyorum,
Eceli tehir için, bir çare arıyorum.

Yıkıldı hep düşlerim, yarım kaldı işlerim,
Altından olacaktı, şu protez dişlerim.

Seneler sonra ancak, voleyi vurabildim,
Hortumlar sayesinde, ayakta durabildim.

Gayet ucuza sattım, şerefin kilosunu,
Ancak böyle kazandım, şu uçak filosunu.

Çocuklarımın hepsi, birer vampir yarasa,
Ölmemi bekliyorlar konmak için mirasa.

Arkamdan dökülecek, iki damla gözyaşı,
Dikilecek belki de, yaldızlı mezar taşı.
 
bu günün yarını var
 
Bitmez dünyada dertler
Günahlara dalınca
Yakıp döker namertler
Her fırsatı bulunca.

Zulüm her yeri sarar
Herkese verir zarar
Düşer başını yarar
Ayakları kayınca.

Ömür tükenmez sanır
Ecel gelir uyanır
Musallaya uzanır
Şöyle boylu boyunca!

Kabir denen dar kafes
Duyulmaz oradan ses
Bakıp ürperir herkes
Ölü kabre konunca.

Küfürle ömür geçer
Ektiği zulmü biçer
Kabir başına göçer
Münker nekir sorunca.

Lâ ilâhe illallah,
Muhammed Resulallah!
Bağışlar ancak Allah,
Resulüne uyunca.

Ehl-i sünnet esendir,
Sahabeyi sevendir,
Kurtuluşa erendir,
Gider sünnet yolunca.

Bir aşktır Ehl-i sünnet
Âlime eder hürmet
Olur büyük bir nimet
Cennete kavuşunca.

Bid’at ehli hilekâr
Konuşması riyakâr
Elbet büyük hesap var
Terazi kurulunca.

Reform diyen mezhepsiz
Atıp tutar mesnetsiz
Dine çatar sebepsiz
İnkârcı çoğalınca.

Layt İslamcı takımı
Yeni Haçlı akımı
Hızlandırır yıkımı
Soldan destek alınca.

Üç din de haktır diyor
Kiliseye gidiyor
Vaftiz bile ediyor
Din sahipsiz kalınca.

Bir gün kopar kıyamet
Fayda vermez nedamet
Sonu olur felaket
Ahirete varınca.

Müslümanın şuuru
Yıkar kibri gururu
Elbet bulur huzuru
Günahı azalınca.

Hile yapmaz işine
Acır din kardeşine
Düşmez nefsin peşine
İhlas ile dolunca.

Katafalka koyarak cenazem kokutulur,
Kırkıncı günü diye mevlitler okutulur.

Musikiyle karışık, bir ilahi aryası,
Mevlit bitince başlar, dedikodu furyası.

Düzenbaz kodamanlar, köşeleri döndüler,
Bir yoksuldan indiler, ötekine bindiler.

İrtica yobaz diye yaygara tutturdular,
Dine afyon diyerek, bizlere yutturdular.

Düzenin kuklaları ekranlara çıktılar,
İlâhiyat adına, dinimizi yıktılar.

Âlim zalim karıştı, renkler hiç seçilmiyor,
Her yer mezhepsiz dolu; zındıktan geçilmiyor.

Bu cinnet kervanına, nice prof katıldı,
Ne vicdanlar satıldı, din sokağa atıldı.

Dünyayı gezdim ama, daha hacca gitmedim,
Alnım secde görmedi, hiç ibadet etmedim.

Dinden habersiz nefsim, olmadı hiç terbiye,
Haram falan dinlemez; tutturur hep ver diye.

Çok gafil yakalandım, hazırlığım hiç yoktu,
Dini öcü bilirdim, camiye karnım toktu.

Ecel gelip çatınca, katiyen beklemiyor,
Vade dolunca artık, saniye eklemiyor.

İşte bunlar boş geçen, bir ömrün hikayesi,
İbret alanlar için, pişmanlığın son sesi.
 
günahlar dökülür
 
Bütün azalardan günah dökülür
Namaz için abdest aldığın zaman
İki melek gelir yanında durur
Sabah namazını kıldığın zaman.

Gökten yere iner birçok melekler
Meleklere hayran olur felekler
Kabul olur elbet bütün dilekler
Öğle namazını kıldığın zaman.

Namazını kılar borcun ödersin
Allah’ın emrini eda edersin
İnşallah Cennete sen de gidersin
İkindi namazın kıldığın zaman

Cennet olur müminlerin durağı
Kâdir Mevlâm yakın eder ırağı
Hazırlayıp getirirler Burağı
Akşam namazını kıldığın zaman.

Bir gün toprak ile yüzün örtülür
Mizanı kurarlar, amel tartılır
Sevabın çok gelir, canın kurtulur
Yatsı namazını kıldığın zaman.
 
ötme bülbül
 
Ismi Sübhan virdin mi var?
Bahçelerde yurdun mu var?
Bencileyin derdin mi var?
Garip garip ötme bülbül

Ötme bülbül ötme bülbül
Derdi derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter,
Bir de sen dert katma bülbül.

Bilirim âşıksın güle
Gülün hâlinden kim bile.
Bahçedeki gonca güle
Dolaşıp söz atma bülbül.
Ötme bülbül ötme bülbül
Derdi derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter,
Bir de sen dert katma bülbül.

Bilirim âşıksın verde,
Cünûnun var gâyet serde.
Şu sînemde olan derde
Bir de sen dert katma bülbül.

Ötme bülbül ötme bülbül
Derdi derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter,
Bir de sen dert katma bülbül.
Pervâz olup uçar mısın,
Deniz deryâ geçer misin?
Bencileyin nâ-çâr mısın?
Sen de hâlin söyle bülbül.
 
Ötme bülbül ötme bülbül
Derdi derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter,
Bir de sen dert katma bülbül.

A bülbülüm uslu musun,
Kafeslerde besli misin?
Bencileyin yaslı mısın?
Garip garip ötme bülbül.
Ötme bülbül ötme bülbül
Derdi derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter,
Bir de sen dert katma bülbül

YUNUS vücûdun pâk derken,
Cihanda mislin yok derken,
Seher vakti "Hakk Hakk" derken
Bizi de unutma bülbül.

Ötme bülbül ötme bülbül
Derdi derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter,
Bir de sen dert katma bülbül.
 
bayram günü
 
Bayram günü
Ne zor idi bendeki bu intizâr,
Bayrama dek ettim hep âh ile zâr.

Sabırsızca buluşmayı beklerken,
Gece gündüz uyku gitti gözümden.

Uyumayıp hep günleri sayardım,
Ayrılık derdine derman arardım.

Gündüzleri hep çarşıya çıkarım,
Belki o geldi mi diye bakarım.

Gözlerim yaş, zihnim ise karışık,
Hiç durmadan feryat eder bu âşık.

Üstâdım bayramlık neler verecek?
Belki ayağına yüz sürdürecek.

Gelip gam haneme ümitle girdim,
Gelir diye kalbe teselli verdim.

Bir an önce gelmesini özlerim
Kapıda kulağım, yolda gözlerim

Saniyeyi birbirine eklerim
Çıkıp gelir diye her an beklerim

Hop oturup hop kalkardım yerimden,
Neler geldi, neler geçti kalbimden.

Acaba güneşim bugün doğmaz mı?
Gelip de sevince beni boğmaz mı?

Güldürmez mi sessiz ağlayanları?
Yollarına ümit bağlayanları.

İşte böyle şeyler düşünürken ben,
Kapı tak tak diye çalındı birden.

Hep çocuklar gelip gördü hâlimi,
Hepsi öptü teker teker elimi.

Nasıl görmemişim gözüm kararmış
Çocuklar arasında o da varmış.

Fark etmedim ellerimi öperken
Arkasından gördüm onu giderken.

Dedim: Aman yâ Rab bu nasıl iştir?
Gördüğüm ya hayâl yahut da düştür.

Düş ise uyumadan görülür mü?
Hayâl ise ona hiç erilir mi?

Sanki bir şimşek gibi geçip gitti,
Bayram günü beni hüzne gark etti

 
 
  Bugün 2 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol